BANKA GÜVENLİĞİ
Günümüz teknolojisinin sunduğu imkânlar üretken insanların ellerinde şekillenerek bankalara yönelik bilişim suçları gerçekleştirmek için kullanılabilmektedir. Artık bankada parası bulunan herkes (mudi), gerekli tedbirler alınmadığı takdirde, “mağdur” olabilecektir. Ancak varlıklarının, emanet ettikleri bankalardan çeşitli yollarla çalınması, mudilerin bankalarına duydukları güveni zedelemekte ve bankalar müşteri kaybedebilmektedir. Bir de bunun yanına yargı kararları eklenip zarara uğrayan müşterinin zararının banka tarafından karşılanmasına hükmedilmesi durumunda bankalar maddi zararlara maruz kalabilmektedir. Hem güven kaybı hem de maddi kayıplar, bankaları, kayıplara karşı tedbirler almak zorunda bırakmaktadır. Hedef, bilişim suçlarına karşı tedbirler almak suretiyle en az kayıp yaşamak. Ancak bankalar sadece bilişim suçlarına maruz kalmamakta; sosyo-kültürel ve ekonomik koşulların bir sonucu olarak silahlı soygun girişimlerinin de hedefi olabilmektedir. Bilişim suçlarına karşı eğitimli çalışanlarıyla çeşitli tedbirler almakta olan bankalar, şube çalışanlarının tümünün katılımı ve farkındalığı yoluyla da silahlı soygun girişimlerine karşı tedbirler alabilmelidir. Bankalara yönelik silahlı soygun girişimlerinin önlenmesinde, önlenememişse en az zararla sona erdirilmesinin sağlanmasında etkin rol oynayan aktörlerden biri, özel güvenlik görevlileridir. Ancak hemen belirtmek gerekir ki, bankalarda görev yapan özel güvenlik görevlilerinin varlık nedeni, sadece silahlı soygun girişimlerini önlemek değildir. Bankalarda görev yapan özel güvenlik görevlileri; bir müşteri temsilcisi gibi davranarak müşterilere yardımcı olabildikleri ve müşterileri etkilice yönlendirebildikleri, müşterilere ve banka çalışanlarına, kendilerinin can ve mal güvenliklerini emanete aldıkları ve kendilerine güvenebilecekleri mesajını verebildikleri, ölçüde de varlık nedenlerine uygun davranışlar sergilemiş olacaklardır.
Her Açıdan Güvenlik
İletişim becerilerini etkili şekilde kullanarak müşterilerde ve banka çalışanlarında memnuniyet yaratması gereken güvenlik görevlileri, banka çalışanlarının masalarının üzerinde bulunan şahsi eşyalarının veya bankaya ait her türden eşyanın, şube içerisinde bankacılık faaliyetleri gereğince bulunmayan şahıslar tarafından çalınabileceğini düşünerek gerekli tedbirleri alabilmelidir. Bu türden suçları gerçekleştirecek şahısların amaçlarına ulaşmalarını önleyecek en önemli tedbir belki de, şube içerisinde bulunan herkesi –rahatsız etmeden- izlemek ve davranış analizi yapmaktır. Profil çıkarma yöntemiyle elde edilen bilgilerin davranış analizi verileri ile birleştirilmesi sonucunda varılan karar uygun müdahaleyi gerekli kılan bir karar olabilir. Bu noktada profesyonellik önem kazanmaktadır; istenmedik durumu sessiz-sedasız şekilde ortadan kaldırabilmek gereklidir.
Bir bankanın en önemli varlıkları, çalışanları ve müşterileridir.
Silahlı soygun girişimlerine karşı banka güvenliğinin temel hedefi; kişilerin soygun için uygun fırsatı bulma olasılıklarını azaltmak ve böylelikle kişileri caydırmaktır. Güvenlik görevlisinin duruşu, bakışları, yürüyüşü, kılık-kıyafetindeki tertip-düzen, teçhizatı, kameraların gözetleme alanlarına dönüklüğü vb. caydırıcılık için son derece önemlidir. Ancak saldırı gerçekleştirilmesinin her şeye rağmen engellenememesi halinde, saldırıyı gerçekleştiren kişilerin tespiti ve kolluk kuvvetlerince yakalanmasını sağlayacak verilerin elde edilmesi önem kazanmaktadır.
Kameralar kullanmak, alarm sistemleri oluşturmak ve güvenlik görevlisi bulundurmak suretiyle alınan her türlü tedbire rağmen, şubelere yönelik soygun girişimleri gerçekleşebilir. Banka güvenlik görevlisinin bu anlarda unutmaması gereken en temel husus; paranın çalındığı bir eylemin, herhangi bir kişinin yaralanmasıyla veya ölümüyle sonuçlanabilecek bir eylemden daha tercih edilir olduğudur. Profesyonelliğin tüm gerekleri kullanılmış olmasına rağmen önlenememiş olan bir soygun girişiminde yaralanma ya da ölüm gerçekleşmemesi önemli bir tesellidir. Yaşanan banka soygunları sonrasında, soygunu gerçekleştiren şahıslar, soygunlar öncesinde alınmış olan birtakım tedbirler ve kolluk kuvvetlerinin başarılı çalışmaları sonucunda çok kısa sürede ele geçirilmişlerdir. Soygunlar, sadece bir soygun girişimi olarak kalmış; çalınan paranın tamamı veya önemli bir kısmı tekrar ele geçirilmiştir. Hal böyle iken özel güvenlik görevlisinin kahramanlık yapmak adına şube içindeki şahısların can güvenliklerini tehlikeye sokacak davranışlardan kaçınması gereklidir.
Alınan her türlü tedbire rağmen gerçekleşen bir silahlı/silahsız soygun girişimi anında banka güvenlik görevlisi;
Bağırmamalı, soyguncuyla tartışmamalıdır. Soyguncuyu tahrik edecek yorumlar yapmamalıdır. Mümkünse alarmı çaldırmalıdır. Mecbur kalmadıkça bulunduğu yerden ayrılmamalı, sürekli olarak bulunduğu yerden uzakta ise dönmeye çalışmamalıdır. Sadece söylenenleri (ne az ne çok) yapmalıdır. Soyguncunun şubede kalış süresini uzatmak için yavaş hareketlerde bulunmalıdır, ancak soyguncuyu tedirgin edecek ve kendisine tuzak kurulduğunu düşünmesine neden olabilecek davranışlardan da kaçınmalıdır. Ani hareketlerde bulunmamalı, ani/tedirgin edici bir harekette bulunması gerektiğinde soyguncuyu önceden uyarmalıdır. İnsanları tehlikeye atacak gereksiz kahramanlıklar yapmamalıdır. Saldırının analizini yaparak ulaşabileceği boyutları tahmin etmeye çalışmalı ve stratejiler belirlemeye çalışmalıdır. Ellerini görünür yerlerde tutmalıdır. Görmese bile soyguncunun silahlı olduğunu ya da silahının gerçek olduğunu varsaymalıdır. Kameralar her şeyi kaydediyor olsa bile, soyguncuların konuşmalarının cihazlara kaydedilemediğini bilmeli; soyguncuların şivelerini, belli kelimeleri kullanma biçimlerini vb. hafızasına kaydetmelidir. Saldırganlar ile kaçış yolu arasında bulunup engel teşkil etmemelidir. Soyguncu silahı ile kontrolsüz ateş etmeye başlamadan silahını kullanmamalıdır.